Atatürk'ün Gizli Bir Ajandası mı Vardı?
Atatürk “cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.” sözü ile bu ülkeyi, cumhuriyeti, demokrasiyi vs. kısaca bu ülkenin her şeyini gençlere emanet etmiştir. “Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur.” Sözü ile de cumhuriyetin iyi işletildiği takdirde mükemmel bir idare şekli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca “cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur.” sözü ile de bu yönetim şeklinin gücünü toplumdan aldığını belirtmiştir.
Bu sözler ülkemizin kurtuluş savaşından sonra kurmuş olduğu cumhuriyetin temel değerlerini tarif etmek için kullandığı en temel tanımlamalardır. Yalnız bugünlerde en derin, en en en Atatürkçü olan bazı çevreler bu tanımlamaları artık kabul etmemektedirler. Ne yazık ki bu tanımlamalara karşı çıkarken yine Atatürkçülük adına yaptığını iddia ederek hem de. İsterseniz birkaç örnekle bunları sunayım sizlere. “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Önder SAV : Bu meclis haddini aşmıştır. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan SAYLAN : Bizim istemediğimiz bir değişikliği istediği kadar çoğunluğu olsun devlet veya hükümet onaylayamaz. Bizi temsil edecek insanların bizi temsil edebilecek nitelikte olması gerekiyor. Bu eğitimle olan bir şey değildir. Gazeteci Abbas GÜÇLÜ: Demokrasi artık eskidi, toplum içinde hizmet üretenle üretmeyene birer oy hakkı verildiği taktirde demokrasi istismar edilir. AB ülkeleri için demokrasi uygun bir rejim olabilir ama bizim gibi geri kalmış bir toplum için uygun değildir. Bizim gibi düşünmeyenleri kara listeye alalım ve barolar birliğinden atalım. Saygınlığımız artsın.” gibi Atatürkçü olduğunu iddia eden birçok kişiden birçok örnek verilebilir.
İnsan bu sözleri duyunca korkuyor, gelecekten adeta kuşku duymaya başlıyor. İster istemez aklımıza Atatürk’ün acep gizli bir ajandası mı vardı sorusu aklıma takılıyor. Atatürk yukarıda söylemiş olduğu sözleri insanları etkilemek için söylemiş olabilir mi ki. Zira Atatürk belli ki cumhuriyeti bizlere teslim etmemiş. Bu gün cumhuriyetin ve bu devletin birçok sahibi ortaya çıkıyor. Onlar “biz istemeden kimse bir şeyler yapamaz” diyorlar.
Atatürk acep bu milleti kandırıp tüm bu değerlerimizi belli çevrelere, gruplara, partilere veya bir zümreye vermiş olabilir mi? Eğer öyle değilse bu meydan okuyanlar ağzının payını hukuktan bugüne kadar almamalıydı mı? Almalıydı. Bu ülkenin başbakanına Menderes’in sonu gibi olur seninde sonun sözleri, idam sehpaları, darbe günlükleri hukuku rahatsız etmiyor olabilir mi? Etmiyor işte. Onlar Atatürk’ün bu ülkeyi emanet ettiği kişilermiş miş. Barolar birliği de and içmeyi unutmuyor. Bu ülkeyi kaptırmayacağız diyor. Hatta onlar gibi düşünmeyenleri de barodan atın diyenler de çıkmıyor değil.
Sizce de Atatürk “cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.” sözü ile bu ülkeyi, cumhuriyeti, demokrasiyi vs. kısaca bu ülkenin her şeyini gençlere emanet etmiştir. “Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur.” Sözü ile de cumhuriyetin iyi işletildiği takdirde mükemmel bir idare şekli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca “cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur.” sözü ile de bu yönetim şeklinin gücünü toplumdan aldığını belirtmiştir.
Bu sözler ülkemizin kurtuluş savaşından sonra kurmuş olduğu cumhuriyetin temel değerlerini tarif etmek için kullandığı en temel tanımlamalardır. Yalnız bugünlerde en derin, en en en Atatürkçü olan bazı çevreler bu tanımlamaları artık kabul etmemektedirler. Ne yazık ki bu tanımlamalara karşı çıkarken yine Atatürkçülük adına yaptığını iddia ederek hem de. İsterseniz birkaç örnekle bunları sunayım sizlere. “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Önder SAV : Bu meclis haddini aşmıştır. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan SAYLAN : Bizim istemediğimiz bir değişikliği istediği kadar çoğunluğu olsun devlet veya hükümet onaylayamaz. Bizi temsil edecek insanların bizi temsil edebilecek nitelikte olması gerekiyor. Bu eğitimle olan bir şey değildir. Gazeteci Abbas GÜÇLÜ: Demokrasi artık eskidi, toplum içinde hizmet üretenle üretmeyene birer oy hakkı verildiği taktirde demokrasi istismar edilir. AB ülkeleri için demokrasi uygun bir rejim olabilir ama bizim gibi geri kalmış bir toplum için uygun değildir. Bizim gibi düşünmeyenleri kara listeye alalım ve barolar birliğinden atalım. Saygınlığımız artsın.” gibi Atatürkçü olduğunu iddia eden birçok kişiden birçok örnek verilebilir.
İnsan bu sözleri duyunca korkuyor, gelecekten adeta kuşku duymaya başlıyor. İster istemez aklımıza Atatürk’ün acep gizli bir ajandası mı vardı sorusu aklıma takılıyor. Atatürk yukarıda söylemiş olduğu sözleri insanları etkilemek için söylemiş olabilir mi ki. Zira Atatürk belli ki cumhuriyeti bizlere teslim etmemiş. Bu gün cumhuriyetin ve bu devletin birçok sahibi ortaya çıkıyor. Onlar “biz istemeden kimse bir şeyler yapamaz” diyorlar.
Atatürk acep bu milleti kandırıp tüm bu değerlerimizi belli çevrelere, gruplara, partilere veya bir zümreye vermiş olabilir mi? Eğer öyle değilse bu meydan okuyanlar ağzının payını hukuktan bugüne kadar almamalıydı mı? Almalıydı. Bu ülkenin başbakanına Menderes’in sonu gibi olur seninde sonun sözleri, idam sehpaları, darbe günlükleri hukuku rahatsız etmiyor olabilir mi? Etmiyor işte. Onlar Atatürk’ün bu ülkeyi emanet ettiği kişilermiş miş. Barolar birliği de and içmeyi unutmuyor. Bu ülkeyi kaptırmayacağız diyor. Hatta onlar gibi düşünmeyenleri de barodan atın diyenler de çıkmıyor değil.
Sizce de Atatürk’ün gizli ajandası mı vardı?
Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=97336
